Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

A1 Capital: 12 aylık birikimli cari açık 15,8 milyar dolara yükseldi

A1 Capital’in raporunda şu değerlendirmelere yer verildi: “Nisan ayında cari

A1 Capital’in raporunda şu değerlendirmelere yer verildi: “Nisan ayında cari açık 7,9 milyar dolar ile piyasa beklentisi 7,5 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Bu sonuçla, 12 aylık birikimli cari açık da 12,8 milyar dolardan 15,8 milyar dolara yükseldi. Bu genişlemede enerji hariç olmak üzere başlıca ithalat kalemlerinin geneline yayılan yıllık artışlar belirleyici oldu.

“Sonuç olarak; Nisan ayındaki cari açığı konsensüs beklentilerini aşarken, sermaye hesabında Mart ayındaki artan oynaklığın ardından önemli çıkışlar görüldü. Sermaye hesabı tarafında, Mart ayında siyasi gelişmelerle bağlantılı olarak başlayan çıkışlar Nisan ayında yoğunlaşarak rekor seviye olan 17,4 milyar dolara ulaştı.

“Rezerv varlıklar bu dönemde 25 milyar dolar ile tarihsel olarak en hızlı aylık gerilemesini kaydetti. Burada net portföy yatırımlarında 10,9 milyar dolarlım sermeye çıkışı görmekteyiz ki; 9,5 milyar doları yurtdışı yerleşiklerin tahvil satışlarından kaynaklanmış bununda 6,4 milyar doları DİBS, 2,1 milyar doları hazine Eurobond ve 0,9 milyar doları da bankalarca ihraç edilen Eurobond satışlarından meydana gelmiş. Bankaların kısa vadeli kredi geri ödemeleri de 11 milyar dolarlık sermaye çıkışına neden olmuş.

“Ticaret Bakanlığı'nın öncü gümrük verileri, dış ticaret açığında Nisan’daki 12 milyar dolardan 6,5 milyar dolara doğru bir gerilemeye işaret ettiğinden dış ticaret açığının önceki yılla büyük ölçüde uyumlu kaldığı görülmekte bu da Mayıs ayındaki cari hesapta önemli bir bozulmaya işaret etmemektedir. Diğer taraftan ise hem ABD gümrük tarifelerinin potansiyel etkileri hem jeopolitik risklere bağlı olarak petrol fiyatlarında etkili olan yukarı yönlü hareket cari denge üzerinde olumsuz yönde baskı oluşturmaktadır.

“Kısa vadeli faiz oranlarını beklentiler doğrultusunda yüzde 0,5'te bırakan Japonya Merkez Bankası (BOJ), Mart 2026'ya kadar sürecek tahvil faizlerini azaltma planını değiştirmeme kararı alırken, gelecek Nisan ayından sonrasına yönelik yeni bir plan ortaya koydu. BOJ, 2026 mali yılında aylık tahvil alımlarını her çeyrekte 200 milyar yen azaltarak Mart 2027'ye kadar alım miktarını yaklaşık 2 trilyon yene düşürmeyi planlıyor. Tahvil alımlarındaki yavaşlama, aslında ılımlı bir yönelime işaret ediyor ve son ihalelerde zayıf talep ve geçen ay rekor seviyelere ulaşan süper uzun vadeli getirilerle sarsılan JGB piyasasına destek sağlıyor.

“Orta Doğu'da artan belirsizlik ve tırmanan hava çatışmaları, yatırımcıları geleneksel güvenli liman varlıklarına yöneltti. ABD Hazine tahvillerindeki artış, tüm getirileri aşağı yönlü etkilerken, altın daha önceki yüzde 0,5'lik yükselişin ardından istikrar kazandı.

“ABD Başkanı Trump, herkesi Tahran'dan tahliye etmeye çağırırken, Kanada'daki G7 zirvesine yaptığı ziyareti yarıda keserken, ayrı bir haberde Ulusal Güvenlik Konseyi'nin durum odasında hazırlıklı olmasını istediği belirtildi. Bu gelişmeler, S&P 500 vadeli işlemlerinin yüzde 0,3, Avrupa vadeli işlemlerinin yüzde 0,6 düşmesine ve ham petrol fiyatlarının kısa süreliğine yüzde 2'den fazla sıçramasına neden olan bir riskten kaçış dalgasına yol açtı.

“İsrail-İran çatışmasından kaynaklanan artan jeopolitik belirsizlik ve ABD Başkanı Trump'ın ülkenin nükleer silah geliştirme sınırlama anlaşmasını reddetmesini gerekçe göstererek İranlılara Tahran'ı boşaltmaları çağrısında bulunması dün yüzde 1'den fazla düşüş yaşayan spot altının onsunun yüzde 0,2 artışla 3.388 dolara çıkmasına neden oldu. Hem gümrük vergileri hem de savaşlar etrafında altın fiyatını destekleyecek ve 3.500 dolara potansiyel bir dönüş ihtimalini göz önünde tutacak kadar belirsizlik hakim.

“Çin, ithalat ve yerel üretimden elde edebileceği miktardan çok daha azını rafine ederek ham petrol stoklarını artırmaya devam ediyor. Bu durum, dünyanın en büyük petrol ithalatçısının, Ortadoğu gerginliği nedeniyle fiyatların artmasıyla önümüzdeki aylarda daha düşük hacimlerde alım yapmasına olanak tanıyor.

“Ham petrolün fiyatı, İsrail'in İran'a yönelik 13 Haziran'da bir dizi hava saldırısı başlatmasının ardından Tahran'ın insansız hava araçları ve füzelerle karşılık vermesiyle yükseldi. Çatışmalar henüz İran'ın ham petrol üretim ve ihracat tesislerini etkilememiş olsa da artan riskler nedeniyle Brent vadeli işlemleri 12 Haziran kapanışından bu yana yaklaşık yüzde 6 artarak varil başına 73,58 dolar civarında işlem gördü.

“Geçmişte ham petrol fiyatlarında yaşanan hızlı artışlara Çin rafinerileri ithalatı azaltarak ve stoklanmış petrolü kullanarak yanıt vermişti. Kargoların ayarlanması ile teslimatı arasında iki aya kadar varan gecikmeler göz önüne alındığında, Çin'in ithalatındaki herhangi bir geri çekilmenin muhtemelen ancak Ağustos ayından itibaren belirginleşeceği anlamına geliyor.”

Hibya Haber Ajansı